İşçinin çalışma koşullarını, hak ettiği
ücretleri, işçi sendikalarını, bu hususta kurulmuş olan
vakıf ve dernekleri ve işçi ile işveren arasındaki hukuk
kurallarının tamamını kapsamakta olan bir hukuk dalıdır.
Karma bir hukuk dalı olan iş hukuku, işçi ile işveren
arasında akdedilen iş sözleşmesi ile özel hukuk kapsamına
girmekteyse de emredici hükümlerin bulunması sebebiyle kamu
hukuku çerçevesinde de değerlendirilmektedir. 4857 sayılı İş
Kanunu ile düzenleme altına alınmış olup yaşanan
uyuşmazlıklar ise iş mahkemelerinde görülmektedir.
SENDİKA HUKUKU
İşçi veya işverenlerin örgütlenerek oluşturduğu tamamen
bağımsız ve siyasetten uzak olan yapılara sendika
denmektedir. Söz konusu yapı altında aynı tarafta yer alan
kişiler, birbirlerinden destek alabilmekte ve haklarını
savunurken dayanışma güdüsüyle hareket edebilmektedir.
Sendika hukuku; sendikaların kurulmasından, sendikalara
üyeliğe ve sendikaların taraf olduğu başta toplu iş
sözleşmeleri olmak üzere bütün hukuki ilişkilere ilişkin
kurallar ve düzenlemeler içeren hukuk dalıdır.
EYT ve HİZMET TESPİTİ
Hizmet tespit davası; sigorta girişleri kuruma bildirilmeyen
ya da eksik bildirilen, sigortasız çalıştırılan, sürekli
çalışmasına rağmen işe giriş çıkış yaptırılan işçilerin
işverenine karşı açabileceği bir davadır. Hizmet tespit
davasının pozitif hukuktaki yasal dayanağını 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86.
maddesinin 9. fıkrası oluşturmaktadır. İlgili maddenin
fıkrası ise şu şekildedir: “Aylık prim ve hizmet belgesi
veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından
verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen
sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın
sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine
başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse,
bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç
toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate
alınır” hükmündedir.